Eğitim-Sen'den meslek Kanununa Tepki...

Söke Eğitim-Sen Başkanı Murat Karayeğit, 2022-2023 Eğitim Öğretim yılı başlarken eğitim emekçileri ve eğitim kurumlarının  değerlendirmesini paylatı. 

Karayeğit  açıklamasında; 

"

Şubat 2022 de Milli Eğitim Bakanlığının gizli kapılar ardında kimseden habersiz sadece eğitimden uzak bir kısım yapıların talebiyle hazırladığı Öğretmenlik Meslek Kanununun getirdiği sıkıntılar ile yeni eğitim öğretim yılına başlıyoruz. Yasanın meclis görüşmeleri sırasında Eğitim Sen olarak dillendirdiğimiz itirazlar bugün maalesef bir bir kendini gösteriyor. 614 bin öğretmenin başvuru yapmak zorunda kaldığı uzman ve başöğretmenlik sınavına dair süreç tüm itirazlarımıza rağmen devam ediyor.

                Yürürlüğe giren Öğretmenlik Meslek Kanunu ile getirilen, öğretmenlerin büyük tepkisini çeken uzmanlık ve başöğretmenlik ünvanları; eğitimin hiçbir sorununu çözmediği gibi eğitim kurumlarında ki iş yeri barışı bozmaya ve veli ile öğrencilerin aklını bulandırmaya başladı bile. Yüzbinlerce öğretmen yaz tatili boyunca 180 ve 240 saatlik videoları izlemeye ve 500 sayfadan fazla sınava hazırlık çalışmalarını tamamlamaya çalıştı. Bu kısas sürede bitirilmesi ve ezberlenmesi bu imkânsız çalışmalar ne yazık ki 29 Kasım’a kadar daha devam edecek. Bu demektir ki! Yüzbinlerce öğretmen 29 Kasım’a kadar sınıfında ki öğrenciye değil sınava zaman ayıracak. Bu da öğrencilere ayrılan zamanın azalması ve eğitim başarısının azalması anlamına gelecektir.

Bu konuda kamuoyuna şunu söylüyoruz! Her öğretmen uzmandır. 1739 sayılı Milli Eğitim Temek Kanunu 43. Maddesinde; Öğretmenliği eğitim öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği olarak tanımlamaktadır. Bizim uzmanlığımız elimizde ki diplomamız, verdiğimiz emeğimiz, yetiştirdiğimiz öğrencilerimizdir. Biz uzmanlık veya başöğretmenlik heveslisi olmadık ve olmayacağız.

Eğitim emekçileri yaşanan yüksek enflasyon karşısında ezilmeye devam ediyor. Tüm vatandaşlarımızı zor durumu sokan ekonomik koşullar kamu çalışanları üzerinde daha büyük yıkıcı etkiler yaratır hale geldi. İlçemize il dışından atanan eğitimcilerde atamasını iptal ettirmeye çalışanlar dahi var. Taşınma maliyetlerinde ki artış, yüksek ev kiraları kamu emekçilerini çaresizliğe itmekte. Her yıl ödenen eğitime hazırlık ödeneği bu yıl 1325 TL gibi komik rakam olarak TİS te belirlenmiş halde. Öğretmenlerin yıl boyu vereceği eğitim için harcayacağı bu rakam neye yeter? Kullanacağı kaynaklara, kaleme mi, A4 kağıdına mı, bilişim araçlarına mı?  Eğitim Sen olarak öncelikle bu ödeneğin tüm eğitim ve bilim emekçilerine ödenmesini ve yıl da iki kez olarak en az bir maaş tutarında olmasını talep ediyoruz.

Yaşadığımız ekonomik zorluklar tabi ki de sadece eğitim emekçilerini etkilemedi. İşçiler, emekliler, esnaf, çiftçi gibi alının teriyle kazanan tüm kesimler yaşanan krizin faturasını ödemeye devam ediyor. Doğal olarak bu durum eğitimde de sorunların büyümesine yol açıyor. Kahvaltı yapmadan gelen, öğle yemeği yiyemeyen, ailesinden harçlık alamayan, deftersiz, kalemsiz öğrencilere bir şeyler anlatmak onlara ulaşmak o kadar zor ki! Bunu yaşayan eğitimciler bilir ancak.

Şunu unutmamalıyız, eğitimcilerin kafası rahat değil iken sınıfında sağlıklı bir eğitim vermesini bekleyemeyiz. Bunun için biran önce Öğretmenlik Meslek Kanunun iptalini bekliyoruz"

ifadelerine yer verdi.