VATANDAŞLAR 18 YILLIK ORMAN DAVASINDA ŞOK YAŞADI
Söke ilçesinde bağlı Çavdar Mahallesi geçimini çam fıstığı ve zeytincilikten sağlıyor. Atalarında kalma arazilerde tarım yapan vatandaşlar, 18 yıllık davada tüm bilirkişi raporları kendi lehlerineyken, aleyhlerinde alınan karar sonrası şaşkınlık yaşadı. 2B hazine arazilerinin Orman tarafından alınmak istemesi üzerine tepki gösteren vatandaşlar, Söke Adliyesi’ne giderek itiraz haklarını kullandı. Köylüler ellerinde Osmanlı tapuları olmasına rağmen arazilerin ellerinden alınmasının tüm gelirlerinin ellerinden alınması anlamını taşındığını ifade ediyor. 6 Bin dönümü geçen oranda araziyi ilgilendiren dava 250’nin üzerinde vatandaşı kapsıyor.
Söke’ye yaklaşık 40 Km uzaklıkta bulunan Latmos (Beşparmak) dağlarının zirvesinde yer alan Çavdar Mahallesi sakinleri 2B orman davasında çıkan kararın şokunu yaşıyor. Yaklaşık 18 yıldır süren davada onlarca inceleme ve bilirkişi raporlarının vatandaşı haklı bulmuşken, Söke Kadastro Mahkemesinde görülen davada ‘orman vasfı’ kararı çıktı. Bunun üzerine vatandaşlar Söke Adliyesi önün de toplandı, karara olan isyanlarını kamuoyu ile paylaşırlarken, mahkemeye itirazlarını belirten dilekçeleri de mahkemeye sundu. Vatandaşlar adalete güvendiklerini, yetkililerin seslerini duyarak yanlıştan dönmelerini istedi.
Hüsamettin Bulur; “18 yıldır süren bir davamız var. Bu dava orman ve hazine arasında milleti hiçe sayan bir dava. Tüm keşif raporları vatandaşın lehine olduğu halde afet dönemin karar çıkardılar. Biz devletimizden sesimizi duymalarını istiyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanımızdan sesimizi duymasını istiyoruz. Şu anda Bin 250 nüfus sallantıda, çok kötü durumda. Zeytinlerimiz, ürünümüz tüm gelir kaynağımız geleceğimiz o araziler bizim. O arazilerden elde ettiğim gelirle 3 çocuk okuttum. Madencileri bu bölgede gezdirdikleri duyumlarını alıyoruz. Kışlık evler içinde. Bu araziler bizim her şeyimiz” dedi.
O araziler sayesinde kalkınma kooperatifi dahi kurulduğunu, Arabistan’a bile salamura zeytin gönderdiklerini belirten mahalle sakinlerinden Belir Lamça; “Atalarımızdan kalan yerler. Benim ve eşimin babamızdan dedemizden kalma yerler. Aldığımıza dair el senetlerimiz hala duruyor. 1973’de bana geçmiş gerisini siz düşünün. Yetkililer halimizi görsün” dedi.
Mahalle sakinlerinden Hüseyin Dalar ise; “2005’ten bu yana sürekli mahkeme, keşif yaşıyoruz. Keşif paralarını hep kendimiz verdik. En sonunda ziraata elverişli, orman sıfatını kaybetmiştir raporu verildi. Kadastro ölçüm yaptı. Bu alanda köylünün yüzde 99’unun yerleri var. Tüm raporlar lehimize olduğu halde şimdi mahkeme orman ilan etti geçti. Dedelerimizde kalma yağ değirmenleri, evler, meyve ağaçlarımız var. Lehimize karar verilmesi, yanlıştan dönülmesi için itirazda bulunuyoruz” dedi.