“YENİLİK İYİDİR”
Seçim dönemlerinde naçizane gazeteci olarak bizim de yorumlarımız merak edilir.
Genelde objektif yaklaşmaya veya gördüğümü anlatmaya çalışırım.
Ama bu Ticaret Odası seçimleri öncesinde tavrımı net ortaya koyacağım.
Benim gönlüm sarı listeden, Erkan Kaçar ve ekibinden yani Yenilikçi Hareket’ten yana.
Bundan 4.5 yıl önce yapılan Ticaret Odası seçimlerinden galip çıkmış, küçük bir talihsizlikle Başkanlık sevincini yaşayamayan Erkan Kaçar da, o gün nasıl bir heyecan görüyorsam, bugün de aynı heyecanı görebiliyorum.
Ekibine baktığımızda geniş bir yelpazeye yayılmış, siyasetin üzerinde bir yapılanma var.
Gürhan Selçuk, Ayşe Anya, Orhan Korkmaz, Şakir Gülmez, Değer Akyüz gibi deneyimli isimlerin yanında yaş ortalaması özenle seçilmiş genç ve dinamik bir ekip. Yani geleceğin vizyonunu taşıyabilecek, Yenilikçi anlayış, modern bir yapı ile Söke Ticaret Odası’nı tanıştırabilecek bir kadro.
Mehmet Akbudak, Semih Yavuz, Nuri Koyuncu, Kadir Kalaycı, Aykut Kaçar, Halil Yağlı genç ama girişimci kafalara, daha nice pırıl pırıl isimler eklenmiş.
Kadın adayların sayısının azımsanmayacak kadar fazla oluşu da bu genç yapıya bana göre daha bir modern ve güçlü bir hava katıyor.
Gelelim projelere.
Vakıf projesi ve buna bağlı olarak yatırımlar.
Organize Sanayi Bölgesi yönetiminde pay sahibi olan Söke Ticaret Odası’nın, OSB işleyişinde daha etkin rol almasını sağlamaya çalışmak bile büyük bir iş.
Üç-dört yıl kadar önce yine bu gazete köşesinde ‘Yükleme Boşaltma İstasyonu’nun en az OSB kadar önemli olduğunu yazmıştım.
Sadece OSB için değil bölge lojistiği için önemli. Evet Söke’nin köklü kuruluşu olan Söke Ticaret Odası niye işletmesin, Söke’nin parası neden Söke’de kalmasın.
Fuar alanı, sosyal tesisler neden Söke Ticaret Odası yönetiminde olmasın.
Söke Ticaret Odası üyesine aktarabileceği maddi güce neden sahip olmasın.
OSB’nin sadece yarattığı olumsuz etkileri konuşmak yerine, Söke’nin sosyo-ekonomik yapısına, kültürüne etki edecek OSB’den biz neden Söke olarak daha fazlasını almayalım.
Bu oda seçimleri öncesi acı bir gerçek daha yüzümüze tokat gibi vuruldu. Maalesef oda üyesi sayısında azalma var. Bunun iki türlü nedeni var. Bir ekonomik kriz, diğeri farkı mecralardaki katkılardan yararlanmak için odadan kaçış.
Oda’dan kaçış daha acı. Demek ki üyeye birşey verememişiz, güven kalmamış ki üyelerin terki başlamış.
Bakınız Ticaret Odaları gibi kurumlar sadece üyelerine değil, bulundukları kente yarattıkları hava ile lokomotif olurlar.
Temsiliyetten tutun da, vizyoner bakış açısı ile kentin sorunlarına yaklaşım ve çözüm önerileri çok önemli.
Ben Erkan Kaçar ve ekibinin bunu yapabileceğine inanıyorum.
Karşı listede yer alan tüm insanlar Sökemiz için değerli. En azından medeni cesaret gösterip yönetimlerde söz sahibi olmaya çalışmaları da benim için çok değerlidir. Ancak dergi çıkarmak, indirim yapmak, istihdama yönelik çalışmalar yapacağını söylemek gibi işler proje değildir. Bunlar zaten odanın yapması gereken halkla ilişkiler ve sosyal çalışmalardan ötede değil.
Bir de söz etmeden geçmeyeceğim. Ticaret Odası siyasi bir kurum değil. Siyasilerin de katkı sunabilecekleri hatta iş birliği içinde çalışmak zorunda oldukları bir sivil toplum kuruluşudur. Yarı özerktir. Bu nedenle kulaklara gelen siyasi müdehaleler hoş değil.
Ticaret Odası seçimlerinin kutuplaşma olmadan, sonunda Söke’nin kazanacağı, yenilik ve dinamik bir ekiple buluşacağı bir seçim diliyorum.
Saygılarımla...