Ortalık Hareketlenecek...
Söke Ticaret Odası seçimleri geliyor.
2018 Nisan ayında yapılan seçimler 3 listenin yarışı ile heyecan yaratmış, adeta yerel seçim havasında geçmişti. O seçimlerin sonunda 20 kişilik mecliste Yenilikçiler grubu 9 üye, İstikrar grubu 6 üye, Değişim grubu ise 5 üye ile yer almıştı. Ekip liderlerinden Metin Sakalar 7. meslek komitesi sandığından çıkamamış, Erkan Kaçar ise 6. meslek komitesi sandığında bir oy farkı ile Haluk Kutlay’ın gerisine düşmüştü.
Sonrasında Yenilikçiler grubu mecliste geri planda kalmayı tercih etmiş, Meclis Başkanlığı’nı değişim grubundan Veysel Kara, Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı ise Haluk Kutlay almıştı.
Seçim takviminin açıklanmasıyla birlikte Söke Ticaret Odası yeniden seçim heyecanı yaşayacak. 900 civarında üyesi bulunan Ticaret Odası’nda iki listenin karşı karşıya geleceği konuşuluyor. Listeler oluşturulmaya, üyeler yavaş yavaş ziyaret edilmeye başlandı.
Geçen seçimde küs hatta kavgalı olanların bir aya geldiği, pişmanlık yaşayıp ‘keşke sen olaydın’ deyip açık destek vermelerin
olduğu, daha önce listelerde olup bu dönemde yer almayacaklarını söyleyenler, ilk kez sahaya çıkanlar gündeme gelmeye başladı.
Önümüzdeki süreçte hava ısındıkça daha çok konuşulacak mevzu olacağı
ortada.
Değişim deyip değiştiremeyenler, istikrar deyip gerçekten gidişatında değişim olmayanlar, yenilik diyerek yola çıkanları yenileyip,
yenileyemeyeceklerini hep birlikte göreceğiz.
Tüm gelişmeleri yakından takip edeceğiz, haber mecralarımızdan paylaşacağız ve merak etmeyin sizleri de haberdar edeceğiz.
Sökemize şimdiden hayırlı olsun...
******
“Herşeyi bilemezsiniz ama öğrenebilirsiniz...”
Yazmak, fikir beyanı,düşüncelerini özgürce dile getirebilmek, sosyal konulara duyarlı olmak çok güzel kavramlar.
Ancak sosyal medya denilen çağımızın olgusu, klavye başında öyle bir özgüven yüklemesi yapıyor ki, o kadar olur.
Bazı yorumlar, paylaşımlarda bu özgüven, insanları hatsizlik duvarına düz tırmandırır oldu. Bilgi sahibi olunmadan, yeterince araştırma yapılmadan yazılanlar, yapılan yorumlar bilgi kirliliği yaratmaktan öteye gitmiyor. Toplumsal kirlilik, bozulmuşluk, hoşgörüsüzlük ve sevgisizlik beyinlerin kirliliğinden başlıyor.
Sonrasında lehlerine olan durumlarda bu kirlilikten yararlanmak isteyen sülükler ortaya çıkıyor.
Bakınız yüzyüze gelmek, konuşmak, bilgi edinmek, araştırmak, paylaşmak gibi kavramların giderek yok olduğu bir yaşam sürecindeyiz. Teknoloji, hayat mücadelesi gibi telaşlar bunun önüne geçiyor olabilir. İnsanlar artık evlerinde
dahi çocukları ile oyun oynamak, eşleri ile sohbet etmek yerine telefonla vakit geçiriyor.
Ancak toplumun büyük kesimlerini ilgilendiren, ortak yaşam alanları içinde ortak değerler, yaşam alanları, sosyal ve kültürel konularda sözler sarf edilirken; dikkatli olunmalı. Ortak aklı, birlikte yaşamak ve birlikte yönetmek, haklara saygılı olmak, sinir
uçlarıyla oymamak gibi kavramları bu ülkeyi yönetenlerin en tepesindekiler unutmuş olabilir. Ancak aynı kalabalıklar içinde
yaşayan bizler unutmamalıyız.
Saygılı olmak en önemlisi haklarımızın karşımızdakinin hakkının başladığı yerde bittiğini hep aklımızda tutmalıyız diye düşünüyorum. En önemlisi ise ölçülü olma ve hat bilmek...
Herşeyi bilemezsiniz, ama biraz çaba ile öğrenebilirsiniz...
Saygılarımla...